Günümüz dünyasında obezite, birçok bireyin karşılaştığı yaygın bir sağlık sorunu haline geldi. 126 kiloyla mücadele eden Berke Yılmaz, bu zorlu yolculuğa çıkarak sadece iki yılda 40 kilo vermeyi başardı. Şimdi 86 kilo olarak, fiziksel değişiminin yanı sıra psikolojik değişimini de yaşıyor. Berke'nin bu dönüşüm hikayesi, yalnızca fiziksel görünüm değişimiyle değil, aynı zamanda yaşam tarzı değişiklikleriyle de ilgili. Kendisi, sık sık karşılaştığı soruları yanıtlayarak, yaşadığı süreci paylaşmak istiyor.
Berke'nin kilo vermek için uyguladığı diyet ve egzersiz planı oldukça sıkıydı. İlk olarak, beslenme alışkanlıklarını gözden geçirdi. Fast food, abur cubur ve şekerli içeceklerden uzak durmuş, bunun yerine taze meyve, sebze, tam tahıllar ve protein açısından zengin gıdalar tüketmeye başlamıştı. Bunun yanı sıra, her gün spor yapmaya da özen gösterdi. Haftada en az dört gün, kondisyonunu artırmak ve kas kütlesini geliştirmek adına ağırlık antrenmanları yapmaktaydı.
Berke, başlangıçta spor salonuna gitmekte zorlansada, motivasyonunu kaybetmemek için evde de basit egzersizler yaptı. Yürüyüşlerle başlayarak, zamanla koşmaya döndü. Ailesinin ve arkadaşlarının destekleyici tutumu, onun bu süreçte daha da cesaretlenmesini sağladı. Berke, "Diyetteki en önemli husus, yeme alışkanlıklarını tamamen değiştirmekti. Sadece kilo vermekle kalmadım, sağlıklı bir yaşam tarzına da adım attım," diyor.
Kilo vermek sadece fiziksel bir dönüşüm değil, aynı zamanda psikolojik olarak da bir değişim gerektiriyor. Berke, bu süreçte çeşitli zorluklarla karşılaştı. Başlangıçta, yetersizlik hissi ve toplumsal önyargılarla mücadele etmek zorunda kaldı. Kilo verdikçe, çevresinden gelen tepkiler de değişti. “Özellikle 'Mide küçültme ameliyatı mı oldun?' gibi sorularla çok karşılaşıyorum. Ama bu tamamen benim çabamla oldu,” diyor. Bu tür soruların, emeklerinin görmezden gelinmesi hissini yarattığını itiraf ediyor.
Artık daha sağlıklı bir bedenin sahibi olan Berke, sosyal yaşamında da radikal değişimler yaşıyor. Önceden katılmaya çekindiği etkinliklere katılmak, yeni insanlarla tanışmak ve hobilerine daha fazla zaman ayırmak, onun yeni hayatında yer aldığı aktivitelerden sadece birkaçı. Bu değişim, onun kendine olan güveninin de artmasına neden oldu.
Berke’nin hikayesi, strese neden olan obezite sorunuyla başa çıkmak isteyen birçok kişiye ilham verebilir. Onun söyledikleri, kararlılık ve motivasyonla, sağlık hedeflerine ulaşmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Kendi hedeflerine ulaşmış olmanın verdiği mutluluğu paylaşan Berke, “Bu sadece bir kilo kaybı değil, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsediğim için kendimi daha iyi hissetmemi sağlayan bir süreç,” şeklinde açıklıyor.
Sonuç olarak, Berke Yılmaz’ın 126 kilodan 86 kiloya ulaşma hikayesi, sağlıklı bir yaşam tarzının benimsendiğinde neler başarılabileceğinin bir kanıtı niteliğinde. İnanılmaz bir irade gücü ve kararlılıkla, yola koyulmuş ve istikrarlı bir şekilde hedeflerine ulaşmayı başarmıştır. Bu yolculuk, kendisi için olduğu kadar, benzer mücadeleler verenlerin de motivasyonu olabilir.