Son günlerde, İsrail basını, Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye'den çekileceğine dair önemli haberlerle okuyucularını bilgilendiriyor. Bu haberler, sadece Ortadoğu'nun değil, aynı zamanda küresel jeopolitik dengelerin de değişmesine yol açabilecek nitelikte. Suriye'deki iç savaşın başlamasından bu yana ABD, bölgedeki çeşitli güçlerle olan ilişkileri ve askeri varlığıyla dikkat çekmişti. Ancak, son gelişmeler, ABD'nin bu stratejiyi gözden geçireceği ve Suriye'den çekilmeyi planladığını gösteriyor.
ABD, ilk olarak 2014 yılında IŞİD'e karşı savaş amacıyla Suriye'ye askeri birlikler göndermeye başladı. Bu süreçte, PYD ve YPG gibi Kürt gruplarla işbirliği yaparak, Suriye'nin kuzeyinde askeri kontrol sağlamıştı. Ancak, 2020 yılı itibarıyla, ABD'nin Suriye'deki varlığı birçok eleştiriye maruz kalmaya başladı. Çeşitli analistler, bu durumun uzun vadede ABD için daha fazla risk ve zarar doğurabileceğini belirtmişti. Özellikle, ABD'nin çekilme kararı, bölgede meydana gelen yeni dinamiklerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Suriye'deki yerel savaşların sona ermemiş olması, ABD'nin bu kararı almasının en önemli nedenleri arasında yer alıyor.
Söz konusu çekilmenin arkasında, bölgedeki yeni müttefikler ve tehditler de bulunuyor. İran'ın etkisini artırması, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin endişelerini artırarak, ABD'nin burada kalmasının kaçınılmaz olduğu hissettirmişti. Ancak, son dönemdeki diplomatik gelişmeler, Washington'un bu dağınık durumu göz önünde bulundurarak daha stratejik adımlar atması gerektiğini ortaya koyuyor. İddialara göre, Biden yönetimi, Suriye'deki askeri kaynaklarını daha etkin kullanmak ve Asya-Pasifik bölgesine yönelmek amacıyla bazı birimlerini çekmeyi planlıyor. Bu durum, ABD'nin küresel stratejisinde ciddi değişikliklere yol açabilir.
İsrail basını, ABD'nin bu çekilme niyetine karşı kaygılarını ve tepkilerini ısrarla dile getiriyor. İsrail, ABD ile güvenlik bağlarının devamını sağlarken, Suriye'deki İran varlığının artmasını yakından izlemekte. Suriye'de İran, Hizbullah ve diğer milis gruplar aracılığıyla önemli bir mevcudiyet oluşturmuşken, ABD'nin çekilmesi, İsrail'in doğu sınırındaki tehdit algısını artırıyor. Bu süreçte, Moskova'nın ve Tahran'ın etkisinin ciddi şekilde artması, Tel Aviv için bir alarm zili anlamına geliyor.
İsrail'in askeri ve istihbarat yetkilileri, bu durumu "ortak güvenlik sorunları" bağlamında değerlendirmekte. Washington'un Suriye'den çekilmesinin, İran'ın ve onun desteklediği güçlerin bölgedeki gücünü pekiştirebileceğinden endişe ediyorlar. Bu nedenle, İsrail'in askeri doktrininin yeniden gözden geçirilmesi ve yeni bir strateji önermesi bekleniyor. ABD'nin bölgedeki varlığının azalmasıyla birlikte, İsrail'in kendi güvenliğini artırmak için daha agresif bir tutum benimsemesi söz konusu olabilir.
Özetlemek gerekirse, ABD'nin Suriye'den çekilmesi, Ortadoğu'daki güç dengelerini ve jeopolitik konumları etkileyecek bir gelişme olarak öne çıkmakta. Söz konusu durum, ilerleyen günlerde uluslararası ilişkilerde yeni tartışmalara yol açacak gibi görünüyor. İsrail, bu çekilişin kendi güvenlik stratejileri üzerindeki etkilerini değerlendirmek üzere harekete geçerken, ABD'nin bu kararı almasının arkasındaki nedenlerin daha derinlemesine incelenmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, Ortadoğu'daki bu gelişmelerin siyasi sonuçları, bölgedeki ülkelerin dış politikalarını ve askeri stratejilerini etkilemeye devam edecektir.