Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yeni dokunulmazlık dosyaları ile çalkalanmaya devam ediyor. Özellikle son günlerde artan siyasi gerilimler ve toplumsal olaylar, bu konunun gündemde kalmasına neden oluyor. Meclis’te üzerinde durulan dosyalar, bazı milletvekillerinin yargılama sürecine tabi olabileceğini öne sürerken, diğerleri ise bunun, muhalefeti susturma çabası olarak değerlendirmekte. Yeni dokunulmazlık dosyalarının getirdiği tartışmalar, sadece siyasi arenada değil, toplumun genelinde de büyük yankı buluyor.
Dokunulmazlık, bir milletvekilinin görev süresi boyunca bazı hukuki sorumluluklardan muaf tutulması anlamına gelir. Bu muafiyet, milletvekillerinin, siyasi görüşlerini ve faaliyetlerini özgürce ifade edebilmelerini sağlamak amacıyla getirilmiştir. Ancak dokunulmazlık, zaman zaman kötüye kullanılarak, yargı süreçlerinin engellenmesine veya geciktirilmesine sebep olabiliyor. Bu nedenle, Türkiye’nin siyasi tarihinde dokunulmazlık konusu, sık sık tartışmalara yol açmıştır. Eleştirmenler, dokunulmazlıkların, bazı yetkililerin yargı önüne çıkmalarını engelleyerek adaletin tecellisini zorlaştırdığını savunuyor.
Meclis’e sunulan yeni dokunulmazlık dosyaları, özellikle muhalefet partileri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Muhalefet, bu dosyaların, hükümetin muhalif sesleri susturma çabası olduğunu öne sürerken, bazı milletvekilleri bu durumun “demokrasinin temellerine zarar verdiğini” dile getiriyor. Yapılan tartışmalar içerisinde, dosyaların içeriği detaylı bir şekilde inceleniyor. Hükümet kanadı ise, bu dosyaların adaletin sağlanması ve kamu güvenliği için gerekli olduğunu savunarak karşı karşıya gelen partiler arasında yeni bir kutuplaşma yaratmış durumda.
Dört ana bileşenden oluşan yeni dokunulmazlık dosyaları, özellikle son dönemlerde dikkat çeken bazı yasadışı eylemlere karışan milletvekilleri hakkında yürütülen soruşturmalar kapsamında gündeme geldi. Bu dosyaların incelenmesi esnasında, çeşitli siyasi partiler arasında yapılan konuşmalar, Meclis’in çalışma düzenini de etkilemiş durumda. Milletvekilliği dokunulmazlığının nasıl uygulanacağı, hangi koşullar altında kaldırılabileceği gibi sorular, TBMM gündemindeki yerini koruyor. Yapılan tartışmalar, sadece mevcut milletvekillerini değil, gelecekte de siyasi kariyer sahibi olabilecek isimleri de kapsıyor.
Kamuoyunun tepkileri de bu çerçevede oldukça sert. Sosyal medyada, “dokunulmazlık kalksın” hashtag'i ile başlayan tartışmalar, yüz binlerce kullanıcı tarafından paylaşıldı. Gerekli yasal düzenlemelerin yapılması çağrısında bulunan grup, “Herhangi bir suç işlemesi durumunda, milletvekilleri de hukuk karşısında hesap vermelidir” vurgusunu yapıyor. Ancak hükümet, mevcut yasa düzenlemelerinin yeterli olduğunu ve mevcut dosyaların yürürlüğe girmesi halinde, siyasi istikrarsızlık yaratabileceğini ifade ediyor.
Sonuç olarak, TBMM’ye sunulan yeni dokunulmazlık dosyaları, hem siyasi tartışmaların seyrini değiştirecek hem de kamuoyundaki kabullenme oranını tartışma konusu yapacak. Her ne kadar dokunulmazlık bir hak olarak düşünülse de, toplumun adalet duygusu ile çatışmaya girmesi, siyasette kalıcılığını zorlaştırıyor. Siyasi gözlemciler, bu dosyaların Türkiye’nin demokratik yapısındaki etkilerinin ne olacağını merakla bekliyor. Önümüzdeki günlerde, bu konu etrafında gelişmeler ve yeni tartışmaların ortaya çıkması kaçınılmaz görünüyor.