2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvurularındaki düşüş, eğitim camiasında geniş yankı uyandırdı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) verilerine göre, önceki yıllara nazaran bu yıl YKS başvuru sayısında dikkate değer bir azalma gözlemlendi. Peki, bu düşüşün arka planında yatan sebepler neler? Öğrencilerin tercihlerindeki değişim, ekonomik faktörler ve yükseköğretim sistemindeki dönüşümler, bu durumu etkileyen temel unsurlar arasında yer alıyor.
Sınavlara olan ilgi her yıl değişkenlik gösterirken, bu yılbaşlıca sebeplerden biri olarak, üniversiteye girişin verdiği stres ve baskılar gösteriliyor. Geçmiş yıllarda üniversite diplomasının iş bulmadaki katkısı tartışmasızken, son yıllarda artan mezun sayısının iş bulma oranlarını olumsuz etkilemesi, öğrencilerin YKS’ye olan ilgilerini sorgulamaya yöneltti. Özellikle, elde edilen diplomaların kayda değer bir istihdam sağlamadığı gerçeği, öğrencilerin YKS’ye katılım konusunda tereddüt etmelerine neden oldu.
Ayrıca, pandemi sürecinin getirdiği öğrenme kayıpları ve uzaktan eğitim sisteminin uygulanması, öğrencilerin akademik motivasyonlarını düşürücü bir etki yarattı. 2020 ve 2021 yıllarındaki zorlu süreç sonrası, birçok öğrenci üniversite hayatı ve kariyer hedefleri hakkında yeniden düşünmeye başladı. Bu durum, onlara alternatif meslek yollarını arama eğiliminde büyük bir değişim yarattı.
Ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar da YKS başvuru sayısındaki düşüşü tetikleyen önemli bir etken oldu. Eğitim masraflarının artması, birçok öğrencinin yükseköğretime yönelmekte tereddüt etmesine neden oldu. Okul ücretleri, hazırlık kursları ve kitap masrafları gibi ek yükümlülükler, ailelerin bütçelerini zorlamaya başladı. Bu durumda, öğrencilere yalnızca üniversite eğitimine değil, aynı zamanda gelecekteki iş olanaklarına dair büyük bir belirsizlik de eklenmiş oldu.
Sonuç olarak, YKS başvurularındaki düşüş, bir dizi faktörün birleşimi sonucu ortaya çıktı. Eğitimde kaliteli ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemeyen üniversiteler ile artan maliyetler, öğrencilerin üniversite hayatına olan güvenini sarsmış görünüyor. Gelecek kaygısı ile birlikte yüksek öğrenime yönelik bu tercihsizlik, eğitim sistemimizin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu durum, üniversitelerin gençlere yönelik daha cazip hale gelmesini sağlamak için yapılacak reformların gerekliliğini bir kez daha vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, eğitim sistemindeki bu değişimler, yükseköğretim kurumlarının kalitesinin artırılması ve öğrencilere daha iyi kariyer fırsatları sunulması adına dikkate alınması gereken temel unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. YKS başvuru istatistiklerinin yeniden iyileşmesi için izlenmesi gereken stratejilerin belirlenmesi, önümüzdeki dönemde eğitim politikalarının şekillenmesine büyük katkı sağlayacaktır. Öğrencilerin yükseköğretime olan güvenlerinin yeniden inşa edilmesi, ülkemizin geleceği açısından hayati bir öneme sahiptir.